Avrupa da “istibdat ve hürriyet” makasında: Yeni otoriterliği nasıl tanımlayacağız?
Cuma Cuma Kıvılcımları’nın bu haftaki sohbetinde, Türkiye’deki iktidara karşı sokağa çıkan milyonlar ve bu kitlesel protestoların özellikle Almanya üzerine düşmesi beklenen gölgeleri masaya yatırılıyor.
Cemil Fuat Hendek, Türkiye ile Almanya arasındaki yoğun ilişkiler nedeniyle, bu iki ülkeden birinde yaşananların hızla diğerine yansıdığını, bunun da normal karşılanması gerektiğini belirtiyor. Ayrıntılar veren Hendek, Berlin’in Ankara için önemine de işaretle, ABD’nin bile Türkiye ile ilişkilerinde her istediğini yapamadığını, ancak Almanya’nın karşı çıkmadığı girişimlerden sonuç alabildiğini hatırlatıyor. Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili tartışmalara dikkat çeken ve “ABD, Türkiye’yi AB üyesi yapmak istedi, hem çok istedi, ama Almanya onay vermeyince bu olmadı,” diyen Hendek’e göre, tekelci kapitalizmin yasaları iki ülke arasındaki ilişkilerde de işliyor.
Osman Çutsay, sadece Almanya’daki yoğun Türkiye kökenli nüfusun değil, tarihsel, coğrafi, kültürel, ekonomik-teknolojik ve siyasi bağların da iki ülke arasındaki ilişkileri “benzersiz” kıldığını kaydediyor. Çutsay, Türkiye-Almanya ilişkileriyle ilgili ayrıntılar da veriyor.
Almanya’da “gurbetçi” falan yaşamadığını bir kez daha hatırlatan Hendek ve Çutsay, her şeye rağmen, Türkiye üzerine konuşmanın uzun yıllardır biraz da Almanya üzerine konuşmak anlamına geldiğini, “elbette bunun tersinin de mümkün olduğunu” konuşuyorlar ve Almanya’daki her gelişmenin şu ya da bu ölçüde Türkiye’ye yansıdığını kaydediyorlar.
47 – 28 Mart 2025
____________________________
Podcast’ımızın fon bağlantısı, kısıtı, sansürü yoktur. ___________________________
https://www.cuma-kivilcimlari.com
mail@cuma-kivilcimlari.com
____________________________
Teknik Yönetmen: Pembe Hendek
Müzik: Mr.AHA!
